Lizerjik Asit Dietilamidi (LSD) Hapları ve Bilinçaltı Kontrol


LSD hapları, dünya üzerinde en güçlü halüsinasyon gördüren madde olarak kabul edilmektedir. Bu haplar ilk olarak 1936-1943 yılları arasında Albert Hoffman tarafından çavdar mahmuzundan elde edilmiştir.

Bu hap verilen kişilerde açık ve kapalı göz halüsinasyonları, değişen boyutsal zaman algısı, kamaşık ruh hali, hareket ve tavırları ortaya çıkarır. 

Ayrıca, göz bebeklerinin büyümesi, kalp atışındaki artış, kan basıncının artması ve vücut ısısının artması, terleme, iştah kaybı, uyku, ağız kuruması ve titreme olarak belirtilebilir. Bazı kişiler, LSD’nin etkisi altında iken çok değişken duygusal tepkiler de verebilir. Diğer kişiler ile konuşmada ve ilişkide zorlanmalar görülebilecek diğer etkilerdendir. Ayrıca beyinde serotonin hormonunun salınımına sebep olduğundan dolayı serotonin hormonları kaslara etki eder ve bunun sonucu kullanıcılar etkisindeyken çene kaslarının aşırı kasılması sonucu ağızlarını sıkı tutarlar, diğer vücut kaslarında uyuşukluk da görülür.

Bu haplar halüsinojenler içerisinde en kuvvetli olandır. Algılama yapısını tamamen değiştirir ve kullanan kişiyi başka bir dünyaya (hayaller alemine) yollar. LSD, bilinçaltında olan, eskiden yaşanmış olayları tekrar yaşamaya ve görmeye sebep olabilir. LSD etkisinde olan biri her türlü nesneyle iletişim kurabilir ve o nesnelerin onla diyaloğa girdiğini işitebilir.

Yasak olan bu haplar, ABD gizli servisleri ve İsrail MOSSAD tarafından insanlar üzerinde kullanılmaktadır. Bunun beraberinde değişen ruh hali sonrası girilen depresyonlar sonucu intiharlar gerçekleşmektedir. Bu tür ilaçlar oluşturulan terör örgütlerini yönetme amacıyla kullanıldığı bilinir. Örgüte bağlı kişilerin  intihar saldırıları öncesinde buna benzer ilaçlarla bilinçaltı kontrolüne alınır.

Bunlaa rağmen medya dünyası bunlardan hiç bahsetmez. Anlatılan sadece falanca terör örgütü şuraya saldırdı, filanca örgüt buraya saldırdı olur. Halbuki işin temelinde yatan gerçekler çok farklıdır. Şuuru yerinde olan hiçbir kimse bu tür eylemler gerçekleştirmez. Mutlaka bilinçaltı telkin yöntemlerinden biri uygulanmıştır.

2 yorum:

  1. Ben de DMT'yi duymuştum. İçeriği çok farklı olabilir ama sanırım o da doğumda ve ölümde salgılanan bir molekülü ortaya çıkarıyor.Bambaşka bir dünyaya götürüyormuş. İlk ilgimi geçen sene şu olayda çekmişti.
    http://www.gazetevatan.com/villada-olum-deneyimi-iddiasi-664643-gundem/
    Maalesef ki daha sonra bu ölümlerin kesin sonucunu belirten bir habere rastlamadım. Belki sizin de ilginizi çekebilir.

    YanıtlaSil

Google hesabınız yoksa yorumlama biçimi olarak lütfen "ANONİM" şıkkını işaretleyin ve YAYINLA butonuna basın.