İsrailli Askerlerden Filistinli Çocuklara Köpekli İşkence

Merhaba arkadaşlar, dünyada müslüman avı devam ederken, siyonist İsrail ve başta ABD olmak üzere işbirlikçi ülkeler çocuklara yapılan işkencelere göz yumuyor. İnsanlarımız dizilerle, yarışmalarla, evlilik programlarıyla uyutulurken, perde arkasında din kadeşlerimiz aşağılanıyor, tecavüze uğruyor ve katlediliyorlar. 

Sizlere bu işin en temelinden başlayarak nasıl bu durumlara kadar geldiğimizi özetlemeye çalıştım. Daha öncede defalarca söylediğim gibi, onlafrın 100 yıllık, 200 yıllık planları var. Yeni dünya düzeni kapsamında bu planları hayata geçirdiler. Yahudi lobileri, dünya üzerinde çalışmalarına devam ederken, ülkemizde'de gizlice faaliyetlerini sürdürüyorlar. Türk insanını aptallaştırmaya devam ediyorlar. 

Bir kardeşimiz tecavüze uğruyor, bir bebeğimiz ihmal sonucu denize düşüyor ve bu aylarca medyada gece gündüz haber oluyor, insanımız, sivil toplum kuruluşları ayaklanıyor, protestolar çığ gibi büyüyüp meydanlarda toplanılıyor ve insanımızın gazı alınıyor. Devlet ise bu işe hiçbir zaman çare bulmuyor, zamanla unutuluyor, proje kapsamında gerek duyulursa tekrar başa döndürülüyoruz. Sonrasında rezillik dolu yarışmalar, programlar kaldıgı yerden görevlerini eksiksizce yerine getiriyor. Bunun takibinde kirli eller müslüman ülkelerdeki katliamına hız kesmeden devam ediyor.  Kısacası medya insanımıza o an neyi verirse, sorgulamadan onu alıyoruz. 

İsrail mallarını kullanıyoruz, coca cola'yı su gibi tüketiyoruz ve sonucunda birer bomba olarak bize geri dönüyor. Uyan müslüman.!

8 yorum:

  1. bugünlerde Gelenler belgeselini izliyorum bu belgesel hakkındaki görüşlerini merak ediyorum.

    YanıtlaSil
  2. Çok iyi yapıyorsun, bu belgeseli son bölümüne kadar izlemelisin. Türkçe dublajını izlemenizi tavsiye ederim. Önemli ipuçları veriyor. Ayrıca en başta Rothschild ve Rockafeller aileleri olmak üzere Dupont, Habsburg, Oppenheimer, Russell, Bundy ailelerini araştırmanızı öneriyorum. Bu aileler dünyayı yönetmede başı çekiyor. Kimi dünya üzerindeki uyuşturucu trafiğini, kimi altın elmas ticaretini, kimi medyayı, kimi bankaları şirketleri, kimi terör örgütlerini, kimiside devlet adamlarını...

    Konudada yer vediğim gibi, Okuyuculara bu işin en temelinden başlayarak nasıl bu durumlara kadar geldiğini özetlemeye çalıştım. Bu yayınları okuyupta, apaçık delilleri gördükleri halde dehşete kapılmayan, gerçeği göremeyen kişiler kontrol altına alınmışlardır. Onlar artık anlamazlar. Yaşadıkları hayat aslında onların değil, onlara sunulan hayattır.

    Şu ayette buyurulduğu üzere :

    Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. (Bakara7)

    Kimi Atatürk'çülük, (ve yeni proje olan) Tayyip'çilik, kimi alevilik, kimi sünnilik, kimi Türk milliyetçiliği, kimide Kürt milliyetçiliği adı altında sömürülen bir toplumuz. Her zaman iki zıt kutup oluşturulur. Kardeşi kardeşe vurdururlar. Bunları bize onlar verdi. Bize virüsü aşıladılar, bu toplum bu yüzden hastalıklı nesiller yetiştiriyor. Dünyayı yönetenler insanlarımızı bu şekilde yönlendiriyor. İslamda milliyetçilik reddedilmiştir, her insan aynı haklara sahiptir. islamda şahıslara tapmak yoktur. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Böyle yaşayanlar geçekleri kolayca görebilirler.

    Bir gerçek var, sorgulamayan insan gerçeği göremez. Devletler sadece köle yetiştirir, o yüzden eğitim hiçbir zaman ilerlemez. Ülkede kadın pazarlama, fuhuş, uyuşturucu, insan ticareti ve terör hiçbir zaman bitmez.

    YanıtlaSil
  3. İsrail haritada görüyoruz minnacık bir ülke, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar gibi petrol zengini, kolayca silah satın alabilen Müslüman ülkeler İsrail'i bombalasalar ya?
    Ama İsrail yerine Müslüman Irak, Müslüman Libya, Müslüman Suriye'yi bombalatmayı ve onların üzerine maaşlı teröristleri salmayı tercih ediyorlar çünkü üçünün de tasması ABD'nin elinde. ABD hangi ülkeye saldır derse, Suudi Arabistan o ülkeye saldırır. Türkiye de.

    Sevgili arkadaşlarımdan Hazel'e verdiğiniz cevapta "kimi Atatürkçülük ile sömürülen bir toplumuz" demişsiniz.
    Atatürk Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar gibi ARAP MÜSLÜMANLARIN ne olduğunu ta o zamandan gördüğü için bu ülkeyi Orta doğu bataklığından mümkün olduğunca uzaklaştırmak, ilgisini kesmek, kurtarmak istedi. Araplardan bir halt olmayacağını sadece uşak olacağını iyi biliyordu o yüzden Arapların alfabesinden de kurtardı bizi.

    Sahte dindarlar Vurun Kahpeye filminde çok iyi anlatılıyor, Kurtuluş savaşı başlarken bir dolu sarıklı hacı, hoca İngiliz, Yunan komutanlarının poposunu yalıyordu, bunlar o günlerin gazetelerinde belgelidir.
    Ben o yüzden Atatürk'e laf söyletmem arkadaşım. Atatürk dincisinin de, dinsizin de, Ermenisinin de, Müslümanının da kıçını kurtardı. Bu ülkede kadınların namusunu kurtardı hepsi Fransız, İngiliz, Yunan askerlerinin tecavüzüne uğrayacak, piçler doğuracaklardı.
    Yani Atatürk'e karşıysanız açık açık söyleyin lütfen.

    Bu arada şahıslara tapmak yoktur biz Atatürk'e tapmıyoruz - haşa- onu seviyoruz, kıymetini biliyoruz, nankörlük etmiyoruz, yaptıklarını korumaya, kollamaya, sahip çıkmaya çalışıyoruz. İşte Atatürk'ün kıymetini şu Ortadoğu'nun halinden anlayın. Bizi boşuna Ortadoğu ve Arap dünyasından kurtarmaya çalışmamış bir bildiği varmış.

    Bir tane huzur içinde Ortadoğu ya da bir tane huzur içinde Arap ülkesi yok. Ya ABD ye satılmış, ya yıllardır iç savaş içinde, ya yakın zamanda ABD işgaline uğradı. (Libya gibi), işte Irak, işte Suriye, işte Yemen.

    Atatürk ulus devlete önem verirdi, tıpkı Amerika'da olduğu gibi 72 millet de olsa tek bir ulus, tek bir dil altında birleşip barış içinde yaşamamız için. Ama ulus devleti bölen küreselciler sayesinde şimdi ulus devleler parçalanıp, bölününce işte millet denizlerde MÜLTECİ oluyor, başka ülkelere kaçmak zorunda kalıyor, oralarda dilenci olmak zorunda kalıyor. Atatürk'ün kıymetini ulus devlette yaşayıp da, bölünenlere sorun, bu ülke Atatürk'ün kıymetini anlamayanlar bölününce ve tıpkı Suriyeliler gibi bir teknede 300 kişi Yunanistan'a Almanya'ya kaçmaya çalışınca anlayacaklar.




    YanıtlaSil
  4. Güzel ablam Atatürkçülük adı altında dedim, yani insanları sınıflandırıyorlar. Mesela Atatürk heykelleri yapılıyor ve insanlar önüne geçip saygı duruşunda bulunuyor, çelenk koyuyor, elle selam duruyorlar. Heykelin karşısına geçip marşlar okunuyor. Bir beton parçasının karşısında bu yapılan işler tamamen boştur. O beton parçalarının içinde ruh yoktur, ne yapılan bu işler ona iletilir, nede o beton parçası bu işlere kalkıp cevap verebilir. siyonistlerin tamda yapmak istedikleri bu. Böylece insanlarımız aptallaştırılıyor, beton parçasına saygı olmaz, zira o cansız bir nesnedir sadece.

    Peyamberler zamanında da böyle çamurdan putlar yapılıp saygı duyulurdu. İbrahim (a.s) onların putunu devirip parçalayınca, Onu ateşe attılar, bunun peşinden yüce ALLAH ateşe serin ol emrini verdi ve ateş İbrahim peygamberimizi yakmadı. Ayetlerde bu sabittir.

    Peygamberimizde mekkeyi feth edince kabedeki tüm putları devirip parçalamışlardır. Yani demem o ki, kim olursa olsun, onun ne çamurdan, nede betondan heykeli yapılamaz, karşısına geçip bir takım sözler etmek veya hareketler yapmak cahiliye döneminden kalan adetlerdir. Yüce ALLAH teala bunları yasaklamıştır.

    Şimdi Sen birazcık yanlış anlamışsın beni o kadar, yoksa biz müslümanlar ölülerin arkasından konuşmayız, dinimizde bunun yeri yoktur. Bizim Atatürk ile derdimiz yoktur. Ülke için savaşan bir komutandı, ALLAH ondan razı olsun, mekanı cennet olsun deriz ancak. Sorun yok yani :)

    YanıtlaSil
  5. Son paragrafın benim için yeterlidir kardeşim. Amin, dediği mekanı cennet olsun.
    :)


    Gelelim heykel meselesine. Seni anladım. Zannetme ki, anlamadım. Heykeli put ile aynı görüyorsun. Bu da dini görüşlerinden kaynaklanıyor. Anlıyorum.
    Doğru bir heykele saygı duruşunda bulununca o heykel bundan bir şey anlamaz, bir bağ kuramazsın, bir şey iletemezsin. O da doğru.

    Ben heykel konusunda şöyle düşünüyorum:
    Resim, müzik gibi heykeltıraşlık bir sanat dalı olarak doğmuştur. Put olarak tapınılan heykeller de vardı. Ama ikisini birbirinden ayırmak lazım. Bugün hangi aklıbaşında yani zırdeli olmayan insan bir heykele tapar?

    Mesela ünlü sanatçıların da heykelleri vardır, Ankara'da oturuyorum ben. Operada ünlü opera sanatçımız Leyla Gencer'in kocaman bir heykeli vardır. Otobüsle önünden geçerken görürüz. Ya da Avrupa ülkelerinde özellikle meydanların havuzlarını süsleyen çiş yapan çocuk heykelleri vardır. :) bunlar tamamen güzel sanatlar, estetik amaçlı şeylerdir. Leyla Gencer veya Atatürk veya başka bir devlet büyüğü mesela Timurlenk, Fatih, Barbaros Hayrettin Paşanın da heykelleri var. Mesela ANkara Keçiören belediyesinin önünde bir dolu eski Türk imparatorluğunun büstü var. Yani o insanlara bir saygı, hatırlatma olarak tapmak olarak değil. Şu anda aklıma geldi, eğer peygamber efendimizin fotoğrafları ya da resimleri olsaydı (siz de biliyorsunuz günah olduğu için yoktur elimizde) her yerde peygamberimizin de heykelleri olacaktı. Çiçek çelenk koyacaktık.
    Putu anımsattığı için kaldırılmalıdır görüşünü anlıyorum. Yani bir insanın Atatürk'le derdi yoksa, sırf putu anımsattığı için her tür, herkesin, (Fatih Sultan Mehmet'in de, Cezayirli Hasan paşanın da (yanında evcil aslanıyla heykeli vardır) heykelleri kaldırılınca Müslümanlar rahatlayacaksa kaldırılabilir benim için sakıncası yok. Atatürk'e saygımı, sevgimi heykeli olmadan da gösterebilirim. Gider mezarına çiçek bırakırım annemin, babamın mezarına da çiçek bırakıyorum. Ama dediğim gibi bir şartım var, tüm heykeller kaldırılacak o zaman, yani sadece Atatürk heykeli değil, Leyla Gencer de, Fatih Sultan Mehmet de, Cezayirli Hasan paşa ve aslanı da...havuzlarda çiş yapan çocuk heykeli de:) yani Atatürk'e düşmanlık olarak değil heykel İslam'da puttur, dinen yasak ve günahtır biz Müslümanlar rahatsız oluyoruz diyenleri rahatlatmak için. Benim için de bu problem olmaz:) zaten kişisel olarak bir ünlünün (ister Atatürk olsun ister Marilyn Monroe) fotoğraflarını izlemek daha güzel. Heykel sonuçta soğuk taş...fazla bir duygu yaratmaz bende. İşte ortaçağdan kalma bir güzel sanatlar dalı olarak kalmış..


    YanıtlaSil
  6. çok güzel yorumlaşma olmuş her ikinizin yorumundan kendime çıkardığım paylar var. Belgesel gerçekten çok güzel, bazı şeyleri biliyordum ama bilmediğim de çok şey varmış. bu konuları daha çok araştıracağım.

    YanıtlaSil
  7. Saol Hazel, cidden belgesel çok ayrıntılı ve gerçeklere ışık tutuyor. Tabiki bşlemediğimiz nice şeyler var, araştırdıkça olayları daha iyi anlıyoruz.

    YanıtlaSil
  8. Paylaşımlarınız gerçekten çok derin ve güzel konular ile işlenmiş. Ben birde sizden genel olarak bütün paylaşımlarınız yönünde ne yapmalıyız? sorusuna cevap verecek uzunca tüm konular üzerinde bir yazı da bekliyorum ne zamanınız olunca.Çünkü ben düşünüyorum ve bütün bunları engelleyecek gücü birey olarak kendimde bulamıyorumBu değerli bilgiler için teşekkürler.

    YanıtlaSil

Google hesabınız yoksa yorumlama biçimi olarak lütfen "ANONİM" şıkkını işaretleyin ve YAYINLA butonuna basın.